Menü Kapat

Çanakkale

Çanakkale Şehitler Abidesi

Gelibolu Yarımadası’nın en çok ziyaret edilen ana ziyaret noktası olan Abide, Eski hisarlık Burnu üzerinde yer almaktadır. Açılan bir proje yarışması sonucunda 37 proje arasından Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve Feridun Kip tarafından hazırlanan proje seçilmiş olup Abidenin temeli 17 Nisan 1954 tarihinde atılmıştır. İkinci Anafartalar Zaferi’nin 45. Yıldönümü olan 21 Ağustos 1960 tarihi ziyarete açılan Çanakkale Şehitler Abidesi, Çanakkale Muharebeleri’nde şehit düşen tüm askerlerimizi simgelemekte ve onların anısını yaşatmaktadır. Mimarı Doğan Erginbaş’ın kendi ifadesiyle abide Tüm coğrafyalardan gelen şehitlerimizin toplu bir şekilde göğe yükselişini temsil etmektedir. Ayaklarının üzerinde muharebe anlarını yansıtan kabartma rölyefler bulunmaktadır. Her yıl 18 Mart tarihinde, ülkenin dört bir yanından gelen vatandaşlar ve devlet erkânı tarafından Abide tören alanında anma merasimleri düzenlenmektedir.

Abidenin arka bölümünde yer alan sembolik mezarlıklar 2007 yılında ziyarete açılmıştır. Şehitlikte Çanakkale Muharebeleri sırasında şehit düşen ve bugüne kadar isimleri tespit edilebilmiş 59.408 şehidimizin isimleri bulunmaktadır. Yine sembolik şehitliğin önünde muharebe dönemini yansıtan 45 m uzunluğunda bir rölyef bulunmaktadır. Rölyefi geçtikten sonra, sembolik şehitliğin başlangıç bölümünde meçhul asker mezarı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’te müttefik askerleri için söylediği sözlerin yer aldığı mermer bir kitabe bulunmaktadır. Arıburnu muharebelerinden sonra bir Anzak askerinin yanında Avustralya’ya götürdüğü ifade edilen ve bir Türk askerine ait olan kafatası, yıllar sonra10 Mart 2003 tarihinde Türkiye’ye teslim edilmiş olup18 Mart 2003’te resmi törenle bugünkü noktaya defnedilmiştir.

Çanakkale Gelibolu tarihi Yarımada’da bulunan diğer Şehitliklerimiz :
Şahindere Şehitliği Şehitler Listesi
Soğanlıdere Şehitliği Şehitler Listesi
Sarıtepe Şehitliği Şehitler Listesi
Zığındere Sargıyeri Şehitliği Şehitler Listesi
Kocadere Hastahane Şehitliği Şehitler Listesi
Kireçtepe Jandarma Şehitliği Şehitler Listesi
Kesikdere Şehitliği Şehitler Listesi
Karayörük Deresi Şehitler Listesi
Çataldere Şehitliği Şehitler Listesi
Büyükanafarta Şehitliği
Ağadere Şehitliği
Akbaş Şehitliği Şehitler Listesi
Yahya Çavuş Şehitliği
57. Piyade Alayı Şehitler Listesi

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi

Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş kahramanlık hikâyelerinin yaşandığı Çanakkale Savaşları’nın sonsuza kadar hatırlanması ve yeni yetişen nesillere Çanakkale ruhunu aktarmak ve bu ruhun gelişmesine katkı sağlamak amacıyla projelendirilmiş olup Haziran 2012 tarihinde hizmete açılmıştır.

Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan merkezimizde; ileri simülasyon teknikleri ile 11 ayrı canlandırma odasının ikisinde üç boyutlu gösterim yapılmakta ve üç ayrı odada da hareketli platformlarla Çanakkale Savaşları’nın önemli kesitleri, 63 dakikalık gösterimle misafirlerimize anlatılmaktadır. Ayrıca yabancı ziyaretçilerimiz için yedi ayrı dilde kulaklıklı (İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Japonca, İtalyanca ve Arapça) anlatım da yapılmaktadır.

8.600 metrekare kapalı kullanım alanı bulunan tesisimizde Çanakkale Savaşları’nda kullanılan malzemelerin ve dioramaların sergilendiği iki kattan oluşan sergi salonu, Çanakkale Savaşları ile ilgili yayınlanmış olan eserlerin toplandığı bir kütüphane, mescitler, hediyelik eşya bölümü de yer almaktadır. 142 kişi kapasiteli ve iki kat olarak düzenlenen konferans salonu hizmet vermektedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı bünyesinde yer alan merkez her türlü imkânıyla bir müze olmaktan çok ötededir. Çünkü Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezinde; teknolojinin getirdiği yenilikler sayesinde Türk Milleti’nin sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfası olan siyasî açıdan birçok emelin, ihtirasın, idealin düğümlendiği; askerî açıdan ise insan gücünün, azminin, inancının imkânsızlıklar içinde ümitsizliğe düşmeden düşmana karşı aynı gaye uğruna çarpan yürekleriyle omuz omuza çarpıştığı ve mertebelerin en yücesi olan şehitlik şerbetini içmek için düşmanın karşılarına diktiği son teknoloji teçhizatlarına karşı göğüslerini siper ettikleri dünya tarihinde benzeri olmayan bu şanlı destanımızda gecesini gündüzüne katıp vatanını müdafaa etmek için canları pahasına savaşan Mehmetçiklerimizin yaşadıklarına bir nebze olsun tanıklık edilmektedir.

Gelibolu Mevlevihanesi – Çanakkale

XVII. yüzyılda kurulan mevlevihane çeşitli dönemlerde onarımlar görmüş, 1900 ‘de yeniden inşa edilmiştir. 1920’de Yunan işgalinde cephanelik olarak kullanılmış ve tahrip olmuştur. Son görünümüyle eklektik bir üslubu yansıtır. Kuzey ve güney taraftaki kapılar zemin kata girişi sağlar. Batı cephedeki oval çift merdiven mahfel katına çıkmaktadır. İç mekan kalem işi bitkisel motifler ve hat eserleriyle süslenmiştir. 1994 yılında onarımına başlanarak tamamlanmıştır. Günümüzde mevlevi törenlerine ev sahipliği yapan önemli bir mekan haline gelmiştir.

Bozcaada (Tenados) – Çanakkale

BOZCAADA Bozcaada (Tenedos), Çanakkale’nin bir ilçesi olup, kuzeyinde Semadirek, kuzey-batısında Limni, güneyinde Midilli, kuzey-doğusunda Gökçeada bulunmaktadır. Çevresindeki küçük adacık ve kayalıklarla 40 km2’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Bozcaada’da yüksek tepe ve orman yoktur. Bunun yanı sıra adanın en yüksek tepesi olan ve 192 m. uzunluğundaki çevreyi kontrol eden Göztepe’den dolayı da Bozcaada ismi yakıştırılmıştır. Ege Denizi’nde Ülkemize ait iki adadan biridir. Antik Çağ’da adı Tenedos olan Bozcaada, Homeros’un İlia’da Destanı’nda bahsedilmektedir. Heredotos Bozcaada’nın ilk yerleşimcilerinin Pelasglar olduğunu yazmaktadır. M.Ö. 334 yılında Büyük İskender Ege Adaları’na hakim olmuş, daha sonra M.Ö.1.yy’da Roma İmparatorluğu, 1455-56 yılında ise Venedik’lilerden alınan ada Ege’de Türklerin eline geçen ilk ada olmuştur. M.Ö.6. yüzyıldan Roma Dönemi’ne kadar kullanılan mezarlıkta toprak heykelcikler, çanak çömlekler bulunmuştur. Venedikliler yapılan ikinci (Yeni Kale) ve 1657 yılı yapımı Köprülü Mehmet Paşa Camii ilçenin diğer eserleridir. Bozcaada’daki Osmanlı Dönemi’nden kalma önemli tarihi mekanlar arasında; Yalı Cami, Alaybey Cami, günümüzde park olarak kullanılan Namazgah ile tarihi çeşmesi, 1870 yılında inşa edilmiş üç nefli Meryem Ana Kilisesi ziyaretçileri mimari yapıları ile etkileyecektir. Aya Paraskevi Ayazması olarak tanımlanan mekanın Ortodoks inancında önemli bir yeri vardır. Eskiden burada düzenlenen Paraskevi Şenliklerinin yerini günümüzde Bağbozumu Şenlikleri almıştır. Şarap Fabrikaları, Rüzgar Santrali, Bozcaada Bağları, Alaybey Cami, Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi, Göztepe, Habbele, Çamlık piknik alanı,Namazgah Çeşmesi, Ada Evleri, Bozcaada Yerel Tarih Araştırma Merkezi, Tuz Burnu, Köprülü Mehmet Paşa Cami, Ayazma Yat Limanı, Mermer Burnu, Polente Deniz Feneri adada mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Günümüzde Ağustos ayında “Bağ Bozumu Şenlikleri” yapılan adada, 4 şarap fabrikasının yanısıra, evlerde de şarap yapılmaktadır. Eski çağdaki adı Tenedos olan adaya Geyikli Yükyeri İskelesi’nden kalkan arabalı vapurla ulaşılmaktadır.

Gökçeada (İmroz) – Çanakkale

Eski ismi İmroz olan adanın Antik Çağ’a ilişkin tarihi konusunda pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Adanın en eski yerleşiklerinin Pelasglar olduğu bilinmektedir. Miltiades adayı M.Ö. 500’de Atina’ya bağlamıştır. Roma egemenliğine kadar Atina yönetiminde kalmıştır. 1455’te Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada, 1922 – 1923 yılları arasında Yunan işgalinde kalmıştır. 1923 yılında Lozan Antlaşması’na göre 22 Eylül 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır. Yenimahalle’de Merkez Camisi, Fatih Camisi bulunmaktadır. Eski Bademli köyü koruma altındadır. Köyde Tarihi çamaşırhane, önündeki asırlık çınar ve ilkokul binaları görülmeye değerdir. Yeni Bademli Köyünde arkeolojik kazıları süren Yeni Bademli Höyük ve Kokina yöresindeki iki gömütlü Roma Kaya Mezarı görülmeye değer kalıntılarıdır. Otellerin ve lokantaların çoğu Aşağı Kaleköy’dedir. Yukarı Kaleköy eski kale kalıntılarının eteğine kurulmuştur. Türkiye’nin tek sualtı milli parkı ilginç kaya oluşumlarına sahip Yıldızkoy’la Yelkenkaya arasında kalan bölüm olup TÜDAV’a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Sualtı Milli Parkı ilan edilmiştir. Zeytinli Köyü de koruma altındadır. Köyde Ada şarapları ile ısırgan otu, rezene, gibi yerel otlarla “cullama” denilen bir yemek yapılmaktadır. Sakızlı muhallebisi ve dibek kahvesi ise artık iyice ünlenmiş durumdadır. Ada’nın en yüksekteki yerleşimi olan Rum köyü Tepeköy de koruma altındadır. Dereköy ise Ada’nın koruma altındaki en eski köylerindendir. 1950’li, 60’lı yıllarda 600 hanelik çok büyük olan bu köy günümüzde büyük ölçüde terkedilmiştir. 38 metre yüksekliği olan Marmaros Şelalesi’de burada bulunmaktadır. Eşelek Köyü’nde Ada’nın en gözde plajı olan Aydınlı Plajı bulunur, burası rüzgar sörfü içinde çok uygundur. Ayrıca şifalı çamur banyosunun yapıldığı Tuz Gölü’de buradadır. Kuzulimanı’ndan sonra Kaşkaval Burnu ya da diğer adıyla Peynir Kayalıkları Uğurlu Köyü, Gizli Liman, İnceburun ve Şirinköy’de görülmeye değerdir.

Assos – Çanakkale

Behramkale tescilli bir Osmanlı köyüdür. Assos antik kenti de bu köyün sınırları içindedir. Antik Assos kenti bir volkan konisi üzerinde konumlanmıştır. Akropol (yukarı şehir) ve güneye doğru inen teraslar üzerinde diğer yapılar vardır. Assos’un çevresi yaklaşık 4 km. uzunluğundaki surlarla çevrilidir. Şehrin iki ana kapısı olan doğu ve batı kapılarının önünde nekropoller vardır. En üst noktada yer alan ve tanrıça Athena’ya adanmış tapınak İ.Ö. 525 yıllarına tarihlenir. Agora, güney yamaçlarında teras üzerindedir. Kuzey stoası iki katlı, güney stoası dört katlıdır. Kısmen restore edilmiş tiyatro 5000 kişiliktir. Yunan ve Roma dönemlerinde kullanılmıştır. Assos antik limanı bugün gözde bir tatil mekanıdır. Kente ait arkeolojik buluntular; Boston Güzel Sanatlar Müzesi, Louvre Müzesi, İstanbul ve Çanakkale Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.

Kilitbahir Kalesi – Çanakkale

Kilitbahir Kalesi 1462-63’de Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Kale-i Sultaniye’nin tam karşısında bir tepenin eteğinde kurulmuştur. Yapı dış kale, iç kale ve ana kule olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. İç kale 7 katlı üçgen bir kuleden oluşmaktadır. 1541 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan restorasyon sırasında güney kısmını çevreleyen bir sur duvarıyla dış uçta bir kule (Sarıkule) inşa edilmiştir. Kale tümüyle kaba yontulmuş taşlarla inşa edilmiştir. Açıklık kısımları kiremit kemerli olup kapı ve pencereler beyaz mermerden yapılmıştır.

Köyün en yüksek yerinde konumlanmış olan Cahidi Sultan Türbesi dikkat çeker. Türbenin yanında bir camii bulunmaktadır. 1600 yılların başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kare planlı kubbeli küçük bir yapıdır. Bahçesindeki türbede yatmakta olan Ahmet Cahidi Efendi 1659 tarihinde ölmüş ve buraya defnedilmiştir. Divan ve Kitab-ı Nasiha adlı iki eseri vardır.

Nusrat Mayın Gemisi – Çanakkale

 Müzeye son olarak 2011 yılının 18 Mart günü katılan mekân ise gerçek bir savaş gemisi olarak inşa edilerek müzenin iskelesine demirleyen Nusrat mayın gemisidir. Nusrat kendisi için yapılan Çanakkale parkına demirledikten sonra 8 kişilik heyet Çanakkale’deki maketini inceleyip tüm kaynakları araştırmış sonucunda orijinale en yakın haline getirilmiştir. Geminin üst kısmında Çanakkale Deniz savaşlarının dijital bir gösterisi çağdaş tekniklerle izleyiciye sunulmaktadır. Gemi güvertesinde aslına uygun olarak inşa edilmiş mayınlar görülebilir. Alt güvertedeki odalar ise müze olarak düzenlenmiştir.

Çimenlik Kalesi – Çanakkale

Çimenlik Kalesi dış kale ve iç kaleden oluşmuştur. Dış suru 150×100 metre ölçülerinde, yüksekliği 11 metredir. Surlarda 9 adet burç bulunmaktaydı. Deniz tarafındaki sur III. Selim zamanında yıktırılarak yerine değişen silah teknolojisine uygun platformlar yaptırılmıştır. İç kale üç katlıdır. 42×48 metre ölçülerinde, 25 metre yüksekliğindedir. Duvarlarının kalınlığı 9,5 metredir. Bahçede baruthane binası ile Fatih ve Abdülaziz dönemlerinde yapılmış ve kendi adlarıyla anılan iki adet cami yer almaktadır. 18 Mart 1915 günü, İngiliz gemisi Queen Elizabeth’ten atılan ve kuzey sur duvarında açtığı 2 metrelik delik içinde patlamadan kalan top mermisi de hala düştüğü yerdedir. Müzenin bahçesinde ise çeşitli büyüklükte toplar, top taşıma arabaları, tanksavarlar, mayınlar ve denizden çıkarılan bir Alman denizaltı kalıntısı sergilenmektedir. Bu sergi mekânları dışında müze giriş kapısının solunda Muavenet-i Milliye Salonu adı verilen geçici sergi salonu da sık sık yeni bir sergiye ev sahipliği yapmaktadır. Bu salonunun yanında oldukça zengin bir hediyelik eşya satış yeri bulunmaktadır.

Gelibolu Kalesi Ve Piri Reis Müzesi – Çanakkale

Kökeni antik dönemlere kadar inen kale Bizanslılar tarafından onarılmıştır. Evliya Çelebi kaleden bahsederken altıgen biçiminde ve 70 kulesi vardır. I. Dünya savaşında çok tahrip görmüştür. Sadece bir gözetleme kulesi ile bitişiğindeki iç liman kalmıştır. Üç katlı olan burcun iki katı mevcuttur. Katlar arasında döner taş bir merdiven vardır. Bu burç şimdi Piri Reisi Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Müzede Gelibolulu olduğu bilinen ünlü denizciyi hatırlatacak, tablolar, haritalar, büstler yer almaktadır. Gelibolu Tersanesi’ de buradaki iç limanla bağlantılıydı.

Aleksandria Troas Antik Kenti – Çanakkale

Aleksandria Troas kenti çok geniş bir alana yayılmıştır. Kent M.Ö. 4. yüzyılın sonlarında Antigonos tarafından Antigoneia adıyla kurulmuştur. Şehrin kuruluşunda, etrafında yer alan Gargara, Hamaksitos, Neandria, Kolonai, Larisa, Kebren ve Skepsis kentlerinin halkı buraya yerleştirilmiştir. Antik kentte önceleri Alman bir ekip tarafından gerçekleştirilen kazılar 2011 yılında Ankara Üniversitesinden bir Türk ekibe devredilmiştir. Gerçekleştirilen kazılar kentin tapınak bölgesinde yoğunlaşmıştır. Kentte Maldelik diye bilinen yapı ile Herodes Attikus Hamamı dikkat çekicidir. Anadolu’da bugüne kadar bilinen en büyük hamam yapısıdır. Yapının anıtsal ölçüleri bugün ayakta kalan kemerlerinden anlaşılmaktadır. Hamamın batısına bitişik büyük boyutlara sahip bir gymasium yer almaktadır.

İlgili Yazılar

Pin It on Pinterest